Bilgi Dershanesi
Image by Cool Text: Logo and Button Generator - Create Your Own
   
  Eğitimin Bir Numaralı Adresi...
  Başarı ve motivasyon, verimli çalışma
 
Beyin Gücünü Artıracak 11 Yöntem
Uzmanlar, hafıza ve zekâ körelmesinin önüne geçerek beyin gücünü artıracak 11 maddelik bir öneri listesi hazırladı. İşte beyin gücünü artıracak yöntemler
1- Akıllı ilaçlar: ´´Modafinil´´ gibi ilaçlar, beyni 90 saat boyunca uyanık tutuyor. Beynin bir bölgesinden diğerine veri akışını sağlayan kimyasalları artırıyor.
2- Yiyecekler: Protein açısından zengin besinler yarar sağlıyor. Düzenli kahvaltı yapmak da zihinsel performansı artırıyor; gazlı içecekler tam tersi etki yapıyor.
3- Müzik: Özellikle Mozart dinlemenin matematiksel zekâyı artırdığı ve müzik derslerinin, çocukların IQ´´sunu yükselttiği belirlendi. Ancak pop müziğin böyle bir etkisi görülmedi.
4- Biyonik beyin: Elektrotlarla beyne az miktarda elektrik akımı vermenin, beynin gücünü artırdığı belirtiliyor.
5- Zihinsel egzersizler: Zor matematik soruları zekâyı keskinleştiriyor. 5 hafta boyunca zihinsel egzersiz yaptırılan çocukların IQ´´su 8 puan yükseldi.
6- Hafıza oyunları: İskambil destesindeki her kartı bir karakterle özdeşleştirip tüm karakterlerin yer aldığı bir hikâye yaratarak, 52 kartı sırasıyla hatırlayabilirsiniz.
7- Uyku: 21 saat boyunca uyumamak, beyin üzerinde sarhoşluk gibi bir etki yaratır. 2 saatlik çalışmadan sonra iyi bir gece uykusu uyumak, öğrenmeyi kolaylaştırır.
8- Yürüyüş: Haftada 3 kez yarımşar saat yürüyüş yapmak; öğrenme, konsantrasyon ve mantık gücünü yüzde 15 artırır.
9- Hobiler: Örgü ören, bulmaca çözen yaşlıların Alzheimer gibi hastalıklara yakalanma riskinin daha az olduğu tespit edildi.
10- Konsantrasyon: Bu da beyin için önemli bir egzersiz! Bir iş üzerindeyken, kısa süreli bir dikkat dağılması sonrasında yeniden konsantrasyon sağlamak yaklaşık 15 dakika sürer.
11- Nörolojik tarama: Beyin içindeki hareketliliği gösteren tarayıcılar, beynin aktivitelerini kontrol etmekte de kullanılabilir


Açık Zihinli Olmanın 5 Yolu
1- Kelimeler sizi ezip geçmesin İster üniversitede profesör olsun ister manav, herkesin duyup da anlayamadığı birtakım kelimeler vardır. Olabildiğince çok kelimenin anlamını öğrenmek, düşünme gücümüzü de arttırır. Kelimeler sadece harflerden oluşan birer sembol yığını değildir; boylarından büyük kavramları tanımlarlar. Ne kadar çok kavrama aşina olursak anlayışımız da o kadar gelişir.
Anlamadığınız her kelimenin ne demek olduğuna bakıp öğrenmeyi alışkanlık haline getirin. Iyi bir sözlük de bu işe yarayabilir ama elimizin altında dünyanın en geniş kaynağı olan internet var. Bir de bolca kitap okumanın hakkını kimse yiyemez tabii.
2- Günlük hesapları kafanızdan yapın Sayılarla örülü bir dünyada yaşıyoruz. Saat, fiyat etiketi, indirdiğiniz dosyanın yüklenme hızı. Etraf sayıdan geçilmiyor. Bizim de zaman zaman kimi hesaplar yapmamız gerekiyor. Aldığınız dergi için verdiğiniz paranın üstü, arkadaşınızla gittiğiniz kafede ödediğiniz hesabı bölüşmek, kız/erkek arkadaşınıza doğum gününde alacağınız hediyenin yetişmesi için haftada ne kadar para biriktirmeniz gerektiği. İşte bu tip hesapları önce kafanızdan yapın. Hesap makinesi diye bir şey olduğundan biz de haberdarız, problem zorsa makine kullanmaya da itirazımız yok ama pratik yaptıkça giderek daha iyi olursunuz.
3- Normalde ilginizi çekmeyen bir şey öğrenin Eğer spor öncelikli ilgi alanınız ise, örneğin tarihle ilgili araştırma yapın. Magazine meraklıysanız politik olaylara göz atın. Fizik seviyorsanız müzik ile ilgili bir şeyler öğrenin. Normalde burun kıvıracağınız şeylere bile bir şans tanıyın; araştırınca altından enteresan şeyler çıkabilir. Kendini kalıplara sokan kişilerden olmayın. Tıpkı yeni kelimeler öğrenmek gibi yeni konulara da zihninizi açmak, düşünme ve algılama kapasitenizi geliştirir.
Açık zihinli olmanın 5 yolu4- Daha çok bilim-kurgu! Kurgu olan her şeye saygımız var: öyküler, filmler, oyunlar, romanlar. Keyifli, iç burkucu, bilgilendirici. Bu çok güzel, ama zihnimizi açmanın en eğlenceli yollarından bir tanesi bilim-kurguya eğilmek. Beynimizi gıdıklayacak içeriklere sahip oluyor çoğu. Gerçeklikle gerçek dışının bir araya gelmesi insanın zihnini çalıştırıyor. Hem içlerinde sandığınızdan da çok bilgi var.
5- İnandıklarınızı sorgulamaya her an hazır olun Dünya üzerinde her an mutsuzluk verici şeyler yaşanıyor. Bireysel sıkıntılar, toplulukları etkileyen acılar. Fikirlerimizin, kararlarımızın doğruluğunu gözden geçirmemiz gerekebiliyor. Oysa insanlar genellikle savundukları şeylerde haklı oldukları konusunda inatçı olmayı seçiyorlar. Öyle olabiliriz ama olmama ihtimalimizi de göz ardı edemeyiz. Pek çok konuda yanılıyor olabileceğimizi kabul etmek gerekebilir. Kanıtları kendinize çevirmektense fikrinizi kanıtlara göre değiştirmek daha mantıklı olabilir. Bu çok zor ama zihnimizi çok taze ve açık tutan bir alışkanlık.


Sınırsız Güç Veren Sözler
Hayatı motive edecek etkili sözler.
Hazırlıklı olarak fırsatla karşılaşmak, şans dediğimiz sıçrama tahtasıdır.
Bilinçli düşünceden geçirmediğim bir şey beni etkilemez.
Kişiler tembel değildir. Sadece, kendilerine esin kaynağı oluşturacak kadar güçlü amaçları yoktur.
Etkili iletişim için, hepimizin dünyayı farklı şekilde algıladığının, ve iletişimimizi bu algıya dayandırarak gerçekleştirdiğimizin farkına varmalıyız.
Bulmak istersen, yeni bir yol mutlaka vardır.
Başarının sırrı, acının ve zevkin seni kullanmasına izin vermeden onları kullanmayı başarabilmektir. Eğer bunu yaparsan, hayatını kontrol altına almış olursun. Eğer yapmazsan, hayat seni kontrol altına alır.
İnançlar üretme gücüne de sahiptir, yıkma gücüne de…
Başarısızlığı, yaklaşımızımız değerlendirmek için bir uyarı olarak görmek yerine kişisel bir kusur ya da hata olarak görürsek, daha en başında yenilmiş oluruz.
Tüm kişisel atılımlar, inanç ve düşüncedeki değişimle başlar.
Sorular, sınırlanmış potansiyelin kapısını açacak anahtar değerindedir.
Hayatınızın kalitesi, hücrelerinizin kalitesine dayanır. Eğr kan dolaşımınız zararlı ürünlerle doluysa, ne güçlü, canlı ve sağlıklı bir bedeniniz olur, ne de biyokimyanız dengeli bir duygusal yapı kurmaya elverişli hale gelir.
Kişisel güç, harekete geçme yeterliliğine sahip olmaktır.
Yaşamımızın kalitesini, iletişim kaliteniz belirler.
Gerçek bir karar, yeni bir davranış geliştirip geliştiremediğine bağlıdır. Eğer yeni bir davranış yoksa, tam olarak karar vermemişsin demektir.
Bizi biçimlendiren hayatımızdaki olaylar değil, bu olaylar karşısında geliştirdiğimiz inançlardır.
Kaliteli sorular, kaliteli bir hayat yaratır. Başarılı insanlar iyi sorular sorabilen ve dolayısıyla iyi yanıtlar alabilen insanlardır.
Bildiğini yapmak, ne yapacağını bilmekten daha önemlidir.
Eğer her zaman yaptığını yaparsan, her zaman elde ettiğinin aynısını elde edersin, daha fazlasını değil.
Kaderimizi belirleyen, şartlar değil kararlardır.



60 Saniyede Motive Olun!
Ne kadar güçlü, kendinden emin ve kendi ayaklarımızın üzerinde duruyor olursak olalım nihayetinde insanız. Doğamız gereği de kabul görmeye, beğenilmeye, motive edilmeye ihtiyaç duyarız.Aceleniz var, zamanınız kısıtlı,gün içinde yapacak çok işiniz var. Ama kendinizi motive etmek adına harcayacak 60 saniyenizde mi yok?
İnsan olduğumuzu, doğamız gereği takdir edilmek istediğimizi vurguladık. Pekala o gün etrafımızdaki herkes kendi işleriyle meşgulse ve bizi onaylayacak tek bir cümle duymak şansımız yoksa ne olacak?
Gün boyunca ´Beyaz atlı takdir prensi´nin bir şekilde bize ulaşıp takdir etmesini mi bekleyeceğiz?
Elbette bizim dışımızda kalan insanlardan takdir görmek güzel ve muhteşem bir motivasyon kaynağıdır. Ancak dilerseniz gelin özellikle sabahları bu işi hiç kimselere bırakıp kimseleri beklemeden kendimiz yaparak güne güzel bir başlangıçla ´Merhaba´ diyelim.

* Güne Kendinize Günaydın diyerek başlayın :
Unutmayalım, biz birer bireyiz ve tartışmasız değerliyiz. Annemiz, babamız, çocuğumuz, öğrencilerimiz, çalışanlarımız, arkadaşlarımız, hiç kimse için değilse bile bu evrenin bir parçası olduğumuzdan biz değerliyiz.
O halde her sabah gözümüzü açtığımızda;
-Öncelikle kendimize günaydın diyerek günümüzün güzel geçmesini dileyelim. Kendimize ismimizle hitap ederek, örneğin ´Sevgili Ayşe günaydın bu gün bol ışıklı ve güzel bir gün olsun senin için´ dediğimizde zannederim buna kimsenin bir itirazı olmaz ve pek fazla da zamanımızı almaz.
- İnsanın kendi kendisine ismi ile seslenmesi başlarda belki biraz komik gelebilir ancak denendiğinde kendimizle iletişime geçtiğimiz ve kendimizi kabul ettiğimiz için mutlak bir fayda sağlayacaktır. Öte yandan kendimize değer verdiğimizde başkalarının ne kadar değerli olduğunu anlamamız daha kolay olacaktır.
- Bundan sonra sıra elbette diğer aile bireylerine günaydın demeye geldi ki, bunu yaparken yüzümüzde bir gülücük olmasına özen gösterelim. Yataktan kalkar kalkmaz, yüz kaslarımıza hareket verip, bunu bir gülücükle desteklersek, günün devamında, yüzünüzde bir gülümseme ile dolaşmanız daha da kolaylaşacaktır.

* Kendinizi şımartın: -Değerli olduğumuzu kabul etikten sonra kendimizi biraz olsun şımartmayı da ihmal etmeyelim.
Acaba bugün canımız güne kahve ile mi başlamak ister, bir bardak bitki çayıyla mı, yoksa şöyle bir koca bardak süt veya çukulata mı? Genellikle süt veya bitki çayları daha sağlıklıdır bu kesin ancak karar size ait konu da kendinizi şımartmak olduğundan tercihinizi siz yapacaksınız. İçeceğimizi de seçtikten sonra bu aşama bitti. Satırları okuyan bir kısım arkadaşların şöyle dediğini duyar gibi oluyorum ´Ne kahvesi ne sütü, ben dişlerimi fırçalayıp kendimi evden dışarı zor atıyorum´ Vakti bu kadar kısıtlı olanlara önerim evlerinde kağıt bardak bulundurmaları olacaktır. Evden çıkarken yanınıza yarım bardak kahve alıp hem yürüyüp hem de yudumlayalım. Denemeden ne kadar keyifli olduğunu tahmin bile edemezsiniz.
Aynaya bakma zamanı: -Pamuk prensesin üvey annesi kötü ruhlu cadı bile aynaya bakıp kendisine iltifatlar yağdırıp kendisini motive ediyordu.
Dikkatinizi kendinize odaklayarak aynaya bakın. Sakın kenarda devrik duran diş macunu tüpüne veya arkalarda asılı duran ancak düzeltilmesi gereken havluya falan takılmayın. Sadece kendinize bakın. Kendinize iyi olan ve beğendiğiniz bir yönünüz için iltifat edin.
Bugünkü iltifat sebebiniz çocuklarla iyi iletişim kurmanız veya bir önceki gün başardığınıza inandığınız güzel bir iş olabilir. Konunun çok önemli olması gerekmiyor, sadece sizin beğenmiş olmanız yeterli. Kendinizi bu ufak başarı ile güzel ve değerli bulduğunuzu sesli olarak ifade edin.
- Bunu yaptıktan sonra hoşunuza giden fiziki bir özelliğinizi seçerek yine kendinize bu konuyu vurgulayın.´Saçların çok parlak´ veya ´Bu yeni diş macunu dişlerini daha çok beyazlattı´ gibi basit bir şey olabilir. Hiç birimiz dünya güzeli veya kusursuz yakışıklı değiliz. Sonuç olarak herkesin bir dönem taptığı, benzemek için uğraş verdiği Marylin Monroe bile kendisini beğenmediği bir dönem geçirmiş.
- Evden ayrılıp yola çıktığınızda, karşınıza çıkan ağaçlara, çiçeklere bakmayı, tanıdıklarınıza gülümseyerek günaydın demeyi de ihmal etmeyin. Çiçeklere bakmak sizi rahatlatacak, tanıdıklarınıza günaydın demekse hem onların hem sizin kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.
- Güne güzel bir moralle başlamak öncelikle kendimize olan sorumluluğumuzdur. Elbette gün içerisinde iyi, kötü, stresli olaylar gelip bizi bulacak ve kaçınılmaz olarak moralimizin de bozulduğu anlar yaşanacaktır. Bunların hayatın normal cilveleri olduğunu aklımızda tutup yaşadığımız sürece kimi zaman bizi rahatsız edebileceklerini kabuk etmek gerekir.
Önemli olan kendimizi olayları karşılayacak denli güçlü hissetmemizdir. Güne güzel bir başlangıç yapmaksa durumu kolaylaştıracaktır.
Bu arada kendimize günaydın dememiz, bir içecek ikram edip, tercih hakkı tanımamız veya ufak birkaç iltifat sözü söylememiz acaba 60 saniyeden fazla zamanımızı almış mıdır ? Almamıştır diye düşünüyorum. O zaman lütfen güne güzel bir moralle başlamak adına bu bir dakikayı kendinizden esirgemeyin.


 
 
  Bugün 36 ziyaretçi (71 klik) kişi burdaydı! Copyright © 2008 aydın Her hakkı saklıdır.

Özel Yeniköy Bilgi Dershanesi
TEL: 0 242 421 40 78
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol